ah bu ben... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ah bu ben... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 May 2015

Acı ve sevinç

Kardeş olmak için kan bağı gerekmiyor  gönül bağı kan bağının önüne geçebiliyor.Yaşanmışlıkların      anıların gölgesinde dinleniyorum bu gece bir kez olsun küsmediğimiz her günümüz olay,hadise bol kahkaha eşliğinde..Eğlenmek için pahalı mekanlara gitmedik  bir aradayken balkon ,tv,film pijama partileri ,rakı sofraları eşliğinde öyle güzel anılar biriktirdik ki çay içmeye diye çıkıp Alanya'da ,Elmalı diye çıkıp İzmir'demi soluk almadık.
Biz eşimle 2 kişilik küçük bir aileyken Pınar,Yeliz ve Gülem'le tanışıp sonra ailelerin devreye girmesiyle kocaman bir aile olduk .Anneleri annemiz,babaları babamız olmuştu bizimle her yere gönderirlerdi kızlarını gözleri arkada kalmadan çünkü ; bilirlerdi bizim onlara kol kanat gerip koruyup kollayacağımızı.

Daha geçen sene ne planlar yapmıştık geleceğe dair hatta bu yaz içindi planlarımız toplanıp hep beraber Bursa'ya Yeliz'in yanına gideceğiz.Yeliz okulu bitince Bursa'ya dönmüş ama,tatil,bayramlarda hep buradaydı.Olmadı ,olmadı hayat yine bize yalan söyledi 45 yaşındaydı Yıldız abla ve acı haber çoktan gelmişti.Yeliz'in annesini kaybetmiştik.
Babamız burada değil ve ben imkanlar gereği kardeşimin en acılı gününde yanında olamadım neye üzüleceğimi şaşırdım gidemiyor olmama mı ? ölene mi? yoksa kalana mı?

Günlerdir zihnimi meşgul etti uyumadım ,uykularım kaçtı ,elim ne yazmaya ne çizmeye gitti.
evin hali perişan ben perişan..

Babamızın burda olmayışı buradaki arkadaşlarımın cenaze evine gidişinden dolayı oğlumun doğum gününü ne yazık ki iptal ettim.Antalya'lı blog yazarlarımızdan  Nermin ablam beni aramış canım sıkkın yarın gel laflarız demişti.ertesi gün Nermin ablaya gittim Rana ve  Rümeysanın elleri de gelmişti. çok güzel bir sofra hazırlamış çaylarımızı da alıp masaya geçtik.
Sohbet muhabbet derken masaya pasta geldi nasıl duygulandığımı anlatamam asıl toplanma sebebi buymuş.Oğlum arabaları çok sevdiği için arabalı pastamızı Rümeysanın elleri yapmış arabayı görünce aaa bak ayaba ayaba diye sevinen oğluşum ,şaşkın ve ağlamaya meyilli ben böyle duygulu anlar yaşattıkları için teşekkür ederim.






 yeteri kadar ağlayan ben bugün ağlamayacağım sevilmenin onurunu yaşayacağım doyasıya gerçek dostlar biriktirmenin hazzını ,yüreği sıcak samimi insanların limanına sığınmanın coşkusunu yaşayacağım.
Çünkü; ne yazık ki herkes yazıp çizdiği kadar gerçek değil tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi sanal alemde blog camiasında da durum bu herkes bir adım önde olmanın ,daha fazla tıklanmanın peşinde
arkadaşın başarısını takdir etmek yerine kıskançlık ,hırs daha fazla söze hacet yok sanırım ki bu tarz durumlardan haberdarsınız haberiniz var.


Canım oğlum nefes alışımın sıcaklığı ,uyuduğunda özlediğim ,kokusunu hiç bir parfüme değişmeyeceğim can parçam sen hayatımıza girdiğin günden beri her şey yön değiştirdi kokular tatlar sevgiler..Senden öğrendiğim çok şey oldu sabrı öğrettin ,beklemeyi,tavşan uykusunda olmayı,
yeni lezzetler keşfetmeyi,oyuncakları ,oyunları hiç bilmediğim bir dünyanın kucağında sallanmayı..

İyi ki doğdun canım oğlum nefesim,sevincim,mutluluğum

1 Şub 2015

Gül şelalesi ,çiçek şelalesi ve kızçeler

Burçlara inanırmısınız bilmem ama,ben burcumdan dolayımıdır nedir çok fazla duygusal ve sulu gözlüyümdür.
Eski blog arkadaşlarım bilirler huyumu ,suyumu.. Bazen çok isterim hani biraz katı ve sert olayım ezeyim geçeyim düşene bir tekme de ben atayım ama lafta kalır hepsi ben yine bildiğim ben olurum bir olay hadise karşısında..

Hobilerle uğraşmayı seviyorum hepsi ayrı bir terapi. Aynı hastanede doğum yaptığımız bir arkadaşım var sezeryan sonrası koridorda dolaşırken rastlaşıp bayağı bir  sohbet, muhabbetimiz olmuştu ,çok sonra markette karşılaştık  meğer oda karşı binada oturuyormuş güzel tesadüf sonucu komşuda olduk:)

Facebookta gruplardan birinde arkadaşlar yapmış çok hoşuma gitmişti bende yapacağım kafaya koydum ee malzeme yok evdeki saksının çiçeklerinden göze batmayacak şekilde makasladım yaptım ama,olmamış tabak görünecekmiş ee sökemem ki şimdi
Serap bana geldiğinde çok beğendi bende ona hediye ettim çatalı büküp tabak ve fincana sabitledikten sonra çiçekler monte ediliyor yapım aşamalarını çekmemişim ama,hazır yapma çiçekler ya da keçeden hazırlayacağınız çiçeklerle daha şık oluyor.
                                      Aşagıdaki örneklerde olduğu gibi (resimler netten alıntıdır)



4-5 yaşlarında parka tanıştığımız lüle lüle sarı saçlarıyla ve o sevimli halleriyle gönlümü fetheden Buse bana geldiklerinde çok ağlamıştı bez bebeği yok diye. İçime dert olmuştu bizimde babamız burada değil Kıbrısta idi.
Çarşıya inemiyorum babamız ne zaman gelecek belli  değil evde malzeme yok derken bende bu kızçeleri yapmıştım.
İyi ki yapmışım dedim onun sevincini ,gözlerindeki parıltıyı görmek beni kaç kere öptü sayamadım

Küçük dokunuşlar büyük mutluluklar .Mutle et ki Mutlu ol...

5 Kas 2013

blog için header yapımı

Başıma ne geldiyse bu yüzden ,başıma ne iş açtıysam bu yüzden!..
 Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar ben hepp  10. köye yerleştim bu yüzden lakin , onuncu köyde de adamın birine denk geldim yane onuncu köyde de rahat yok 11 köye taşınmak zorunda kaldım ˘◡˘
şablon tasarımımla ilgili yazımı kaldırdım çünkü beni oldukça rahatsız etti hoş arkadaş zaten beni silmiş izlemekten de çıkmış eyvallah...Benim kendime göre kurallarım var neysee neyse..

Şu photoshoptan hiçç bişe anlamıyorum.o yüzden çok ilkel ama ben paintte yapıyorum resim küçültmelerimi hem resim özünden fazla bir şey kaybetmiyor fazla flu olmuyor bozulmuyor.BURADA GÖSTERMİŞTİM
Kendi headerimi kendim yaptım  kapı süsüm ve keçelerim nasıl olmuş ?paint maint olmuş ama sonuçta ˘◡˘

Kapağı ve vidası kaybolan bir tava kapağı vardı.bozulan saat mekanizmasını taktım çalışmıyor ama :) dekor amaçlı duvar süsü.seramik hamuralrından biraz daha serpiştirsem biraz boş kalmış gibi.çay içmedim ben krizim tutmadan gideyim.hoşca ve hep dostça kalın...


22 Oca 2013

kuruvasan birde yakalarsam tık tık:))

ne şeker yüklemesiymiş kardeşim canımdan bezdirdiler beni. tam üç kez gittim her seferinde şekerli suyu içtikten 10 dk sonra kustum tabi öyle olunca iptal edildi:( sonunda sabah az bir kahvaltı yapıp 3 4 saatlik açlıkla gel dediler vee nihayet oldu.şekerimiz yok ama biraz kansızmışım ve o tadını hiç sevmediğim kan ilacı yazıldı reçeteme:(  bu aralar denğem iyice seyir değiştirdi.burnum kanıyor ve özellikle sol bacağıma giren adamın nefesini kesen cinsinden kramplarım var.kramp ilk girdiğinde öleceğim sandım nefesim kesildi ter bastı.acısı o kadar kötü ki!..ağlatan cinsten..onun içinde magnezyum yazıldı.

dışarı çıktığımda beni yolda yakalayan kusmalar.. artık cebimde poşetlerle geziyorum.oksijenin bana iyi gelmediğine karar verdim:)) aş ermek? bu ne zamana kadar devam eder bunun bir süreci yokmudur?
şu reklamlardaki kurusoğan,kuru hasan derken kuruvasan istiyorum hemde  deli gibi.akşam 23.00 sıralarında eşim gitti ama bulamadan geldi.bugünde bir iki yere baktık ama bulamadık:( eşimin iş arkadaşı gelmişti arabayı almak için bizi markette görünce sordu.dedik ''kuruvasan arıyoruz''
akşam çay demledim dizi izliyorduk kapı çaldı.gelen erdal aman allahım elinde bir poşet ''yenge''al dedi altın bulmuş gibi sarıldım poşete hemde 3 tane almış..ama inanın umduğumu bulamadım.öyle güzel ahım şahım bir şey değil.ama benim nefsimi köreltti sonuçta:)

birde bu kızla başım dertte sokakçı oldu başıma gezip tozuyor tıpış tıpış kapıya kadar geliyor.evimiz 5 yıldızlı otel görevinde karnını doyuruyor yan gelip yatıyor sonra aç kapıyı:)bugün amcanın biri tekme attı:(( neymiş arabasının üstüne çıkıyormuş.nasıl deliye döndüm anlatamam ama amcanın arabayıda yazdım kafaya hatta evinide biliyorum şeytan diyor çık arabanın tepesine tepin :)) neyse sakin relaxx..

9 Oca 2013

ruh halleri (im) :))

bugünlerde ben


pazartesi günleri

çok acıkınca

 kızlar  alışverişe çıkalım deyince

 çok mutluyken

bir şey yapmak istemediğimde


kocişten para isterken


                                                            moralim bozuk olduğunda



                                           sevgiler:))








5 Oca 2013

doğum günü ganimetlerim ve sıcak atışmalar:))

bu badiyi haftalar öncesi güllük'te beraber dolaşırken çiçek annem aldı.
 
buda oğluşumun dedi çiçek annem

bunlar pınar teyzesinden
 
bunlar gülem teyzesinden

canan ablamdan

nurgül annemden platform topuk almasaymış eyiymiş:)


bu uzaktaki bir dosttan sadece bu değil canım çoraplar ve kapşonlu sweet kirlendiğinden ekleyemedim:)


salopet ve dockers bot kocişimden.salopetin içindeki ben değilim tabisi:)) mankenimiz pınar:)
 resim netten alıntıdır.çünkü ezbere alınan bot ayağıma dar geldiğinden ve ağır ve hantal bulduğumdan:)) geri götürüldü.değişim olacak.lakin istediğim bir şey bulamadığımdan elime verilen kartla beklemedeyim bakalım akibeti ne olacak:)) maddi olarak belki çok şey değil bunlar.ama yılbaşında herkesin kendine göre proğramı olmasından aralarında konuşup bana hiç çaktırmadan çarşamba akşamı ellerinde mumları yaktıkları pastayla baskın verdiler.hatta ilk pastam bu:))
 ilerleyen vakitlerde ben ,pınar ve gülem arasında bir tartışma..bildiğiniz atıştık.ben anında mod değiştirebiliyorum ve anında fivri olabiliyorum.elimde değil kendimi ne kadar frenlemek istesemde başaramıyorum.bütün gözler üzerimizde herkes bize odaklanmış.bir tek aşkoşum sigara yakıp gayet sakin ve rahat..biliyor çünkü bizim hallerimizi o hararetli tartışmadan  5 dk geçmeden biz kahkaha ve halay çeke çeke servis yaptık:)) tartışmalarımız oluyor elbet..ama küs kalmayı ve kırılmayı beceremiyoruz en fazlası 10 dk sürüyor:)  onlar hayatımda olduğu için çok şanlıyım ben..hep güzel dostlarla karşılaşmanız dileklerimlee..



26 Kas 2011

NAPMAYA ÇALIŞIYOSUN SEN:)))

Şiddet günü: aslında şiddete karşı olması gereken ama mehmet ali birand'ın her zamaki gibi sürçü lisan etmesiyle şiddet günü oldu:))) yazacaklarım şiddet,korku,ve olumsuz örnek olacak davranışlar içermektedir:))
şiddeti kutlayan sevgili gülen ve eşi...
hakan abi: yumruk yapar ve ''gülen burun alayım''
gülen: burnunu hakan abinin eline vurur..
bu sağ kroşe,sol kroşe olarak devam eder.sonra yumruktan sonra tokat faslı başlar aynı yöntemle..
sonra ''bu kadar dayak yeter gülen seni sevmek istiyorum'' der ''hakan abi'oda bir kedi edasında yüzünü elin içersinde aşşağı yukarı hareketlerle sevdirir:)))
ben iptal kopuyorum onların bu tokat ve sevme olayına anlatmakla olmuyor yaşamak lazım:))
hastayım bir an önce toparlanmak istiyorum..çünkü hiç bir işe el atamıyorum..gülen'in sürekli etrafımızda dönmesi üzüyor beni:( 
bugün yımırta mutfak dolabının en alt bölümünde bir yer aralayarak en ücra köşelere girip çıkıyor.onu engellemek için turşu bidonunu devirdik.sonra yukarda yerinde duran ve birden yere düşüp parçalara ayrılan bir çerçeve!..
aşkoşum iş için ankara'da hafta içi dönecek buda demek oluyor ki benim burada olma sürecim uzuyor..yabadabaduuuu:)))


pek keyifli anlara tanık oluyoruz özellikle sabahları cam açılınca yımırtanın olanca hızıyla koşup camın en tepesine çıkışı tutunamayıp düşüşü:)) biz yukarı o yukarı gece biz uyurken mutfakta salonda çalışıyor..peçete parçaları,sigara izmaritleri.... sıkılmak için bile vakit yok.. seviyorumm burda olmaktanda çok hoşnutum.ben kendi teyzemin evinde bile bu kadar rahat değildim hiç bir zaman. çekinirdim çünkü karnım acıkır ama mutfaga gidipte dolabı açamazdım.çayı çok sevmeme rağmen demleyemezdim çay biter ,şeker biter laf olur düşüncesiyle. erkenden lambayı söndürürdüm fazla elektrik gelmesin diye soğukta otururdum,uykum gelmezdide tv ışığında kitap okurdum:((

kendi evimde gibiyim gece yemek yiyorum,istediğim vakitte uyanıyorum..gecenin ilerleyen vakitlerinde çay içiyoruz.eğreti gelin gibi ne tedirginim,ne açım ne üşüyorum .oysa ne dilsiz karanlıklarda ağladığım geceler var benim.nereye ait olduğunu bilmeden ordan oraya savrulduğum,kendi öz teyzemin evinde bile utana sıkıla diken üstünde oturduğum günlerim var benim:((
rabbim kimseyi kimseye muhtaç etmesin..ve hepp güzel insanlarla karşılaştırsın.







30 Eki 2011

UÇAN KEDİ MURTİ BEN GELDİM MAUVV:)))

blogları gezip okuyamadım bana pc sırası geç geliyordu aşkoşla yeğen birlik olup çete kurdular:)) bir savaş oyunu var onun başından hiçç kalkmadılar.ferhat gitti 2 haftayı zorla 1ay yaptık.okadar çok alışmışım ki sabahları çayı demleyen ,ekmek alan ''hadi teyzoş ya acıktım'' diyen birinin olması çok güzeldi 4.kattayım ve asansör yok ben çoğu zaman ekmek almaya üşenirim aç perişan dolanırım evde:)) akşam aşkoşa mesaj atrım ekmek vs vs al die..beraber gezdik tozduk pc kavgası yaptık sabahladık gece yemek yedik.gecenin 4.de hamur açtık beraber kır pidesi bi başka gece açma yaptık.pcden kalkınca aşkoşla yımırtayı ablukaya alıp saatlerce oynarlardı.ferhat'ın kucağında öyle bir mayışıyordu ki daha kuvvetlibir mır çıkarıyor ve kafasını aşağı kadar uzatıyor geriniyor acaip duruşları ,yatışları
.ferhat gitti ertesi sabah ev sessiz tv açılmamış ortalık buz kesmiş
 öyle garip ki bugün nasıl akşam olacak dedim kendime yımırta odaya girdei mauv mauv deyip turladıktan sonra odasına gitti ve akşama kadar yattı.hayvan bile depresyona girdi yaw o bile alışamadı sessizliğe ferhat'ın yokluğuna zaar:)) çok yaramaz çokk dolap tepe demiyo pusu atıp kalçayı sallıyo sallıyo ve saldırıyo:))hele ayağa kalkıp patilerini atıp elimdekini almak istemesi yokmu
şimdi en büyük sorunum kısırlaştırmak konusunda bu konuda ne yapacağımı bilmiyorum dışarı salmıyorum gerçi ama evde zaptdelimesi zor olurmuş:(( veteriner bunun için düzenli aşılar varmış bunu önerdi?bir sıkıntımda tırnaklar ben kesemiyorum bunun kolay bi yolu varmı ya çok çabuk uzuyorlar vala elimin üstü ve kollarım harita gibi vala kanatıyor o derece..ama sabahları yanımda gögsümde mır mırla uyanmak bambaşka bazen yüzüme yatıyor yanak yanağa yatıyoruz:)) hadi biz kaçar herkese sevgi öpücüklerimiziyolladık..




31 May 2011

ARTIK BİR KIZIMIZ VAR YIMIRTA:)))

iş yerinde kapı önünde oturmuş çayımı içiyordum ki!..  9  - 10 yaşlarında  3 beş tane çocuğun  minik yavru bir kediyi bogazına ip bağlamışlar havada yerde sürüklediklerini gördüm hayvan ciyak ciyak..yerimden nasıl bir fırlayışım var nevrim döndü..yakaladım ben bunları tozu dumana katıpçil yavrusu gibi dağıldılar.kediyi aldım ellerinden almasınada şimdi ne yapacaktım? zavallıcık öyle korkmuş ki kalbi yerinden çıkacak şimdi bunu nasıl dışarı bırakırdımki ben..iskitamet doğruuu bizim evin yolu oldu yol boyunca kucağımda uyudu garibim.
şimdi evde minik bir bebeğimiz var sevimli ,şımarık,çok oyuncu:))üzülüyorum aslında çünkü o evde tek başına:(
aklım hep evde hep acabalar dolaşıyor beynimde..akşam olmasını iple çekiyorum..

adını koyamadık bir türlü çok isim söyleyen oldu ama en güzel isim aşkoşumdan geldi yımırta:))) ama ben parisss annemmm diye seviyorum:)) geçen maması yok mama almam lazım ama bulunduğum civarda bulamadım eve geldim aşkoş aradı ''ben arıza geldi gidiyorum beni bekleme yemeğini ye'' dedim yok beraber yeriz sonrada gider mama alırız. ben koltukta uyuya kalmışım öyle derin uyumuşum ki aşkoşda kaldırmamış.sabah uyandım allam yımırtanın maması yok iş yerindeyim ama kıvranıyorum.patrona alt komşum aradı evle ilğili bisorun varmış banyodan su geliyomuş falan fıstık dedim çıktım ben. vakit kaybetmeyim diye atladım taksiye şöför  dayıyla market market mama arıyoruz yok abi hiç bi yerde yok kuşcuda yok ,markette yok kan ter içinde kaldım..

neyse genpada bulduk aldım dayı dedim bayındıra dayı  ''sen nasıl bir insansın bir can için bu koşturma bu telaş allah senden razı olsun ''dedi ..ve dayım benden ücretin yarısını aldı dedim ki!.. dayı sende yufka yürek ve merhametlisin allah sendende razı olsun..eve geldim hemen mamasını verdim sevdim suyunu içirdim etrafı temizledim batırmış haliyle ne yapalım başa gelen çekilirmiş..
  
apartmanda bakmak oldukça zormuş akşamları dibimden ayrılmıyo ben nereye o oraya üstümden inmiyor saatlerce oynuyoruz paçamdan içeri giriyo gögsüme çıkıyo yüzümü yalıyo arada birde ısırıyo niye brakıyon beni tek diye hesapmı soruyo anlamadım...bugünde hastaneye gidicem tomografi sonuçlarımı alıcam allahtan hastanede evde yakın aramızda kalsın ordan ev yapıcam tabisi:)) neyse  efenim sizi yımırtayla tanıştıram ve ben gidem..





3 May 2011

BU BENDEKİ AŞK DEĞİL CANO CANO SÖYLE BANA NERE GİDEM:)))

aslında çok uykum var ama aklıma gelmişken anlatmak istiyorum eskilere daldım bugün.. ama çok güldüm..izmir'deki evimiz müstakil bizim ön ve arka bahçesi var kocaman bahçesinden taze çıtır çıtır sebzeleri yediğimiz meyvalarını bahçe duvarlarına dadanıp çalan çocuklardan kovaladığımız her sabah taze yumurta aldığımız tavuklarımız horozlarımız ,köpeğimiz,kedimiz,koyunlarımız kazlarımız baya geniş bir aileydik :)) hayvanların içinde büyüdüm ben rahmetli babam bahçeyle ilğilenirdi ne zaman ki  babam rahmetli oldu bahçeden eser kalmadı.ve bütün ağaçlar zeytininden,şeftalisine vermemeye başladı:(( annem kuzu alır biberonla besler çayırda otlatır kurbana büyütürdü onları.misafir geldiğinde hemen bir tavuk ya da horoz kesilir düdüklüye atılırdı.yaramazlık yaptığımda ''seni keser düdüklüye atarım'' derdi annem aman ne ağlardım beni kesecek pişirecek diye:)) ama ozamanlar tabi bilmiyorum ölmek ,ölmüş yok kavramlarını çünkü her horoz ya da tavuk kesildiğinde ertesi sabah bahçede dolu tavuk gördüğümden bize yeniden et vermek için iyileştiklerini sanırdım..benide yiyecekler ama ben iyileşip tekrar et vereceğim sanırdım:))) ama korkardım canm acırmıydı?? çok ağlarmıyım diye hey allam:)) ne zaman ki en son köpeğim öldü daha doğrusu yok oldu ölüsünü bize göstermedi o gün bugündür hayvan beslemiyorum..çok kayıp vermiştim ben hayvan konusunda hangisini çok sevsem bağlansam ya kör olası belediye zehirliyor ya da ölüyorlardı:((


besleyenler bilirler ne kadar sadık ne kadar dost olduklarını ne kadar vefalı olduklarını..onca kalabalığın içinde seni tanıdıklarını okuldan çıkardım bir yığın öğrenci koşa koşa gelir onca kalabalığın içinde üzerime atlar öper koklardı resmen..

şimdi evimde beslemiyorum ama sokakta bir sürü sevdalılarım var ne gariptir ne tuhaftır ki!.. her yerde buluyoruz birbirimizi..şimdi bir kedim var adını pıtır koydum ve hamilee işyerimin orda esnafıda hayvansever yaptım ben besleyince baktım sağdan soldan yardım gelmeye başladı :)) utanmasam mendili alıp halay çekeceğim  tey tey teyy:)))
 neyse efenim bunlar yeni canlar yeni arkadaşlarım tanıştırayım pıtır ve bu dünya güzeli..






14 Kas 2010

SEVMİYORUM BAYRAMLARI BEN :(((

hiç bir şeye şaşırmıyorum artık.soru ve ünlem işaretleri aaa gibi şaşırma belirtileride göstermiyorum.gülüyorum sadece avazım çıktığı kadar gülüyorum...şansı olacak insanın felek bir kere sana takmaya görsün daha yakanı kurtaramıyorsun..annem yoğun bakımda ihtiyaçları hastaneye götürdüğümde 10dk izin veriyorlar ..sabah kahvaltılarında verilen reçel ,bal ,elma vb şeyleri saklamış yememiş. bana ''al bunları çocuklara (torun abimin çocukları) götür.''diyor.kurban bayramına sayılı günler var annem '' hastaneden çıkamam nasıl çekcem maaşımı bu oğlan beceremez kurban almayı'' ben ''sen düşünme bunları ben hallederim yıldıray abimle (teyzemin oğlu) hallederiz ''diyorum ve beni çıkarıyorlar.ertesi gün daha kötüleşip kimseyi sokmadıkları yoğun bakımda dışardan camdan baksakta göremiyoruz:(( aynı hastanede aynı zamanlarda yeğenim batuhan zatüre  başlanğıcı teşhisiyle yatıyor..kurban bayramının 1.günü sabahı abimle yıldıray abim kurban almaya gidiyorlar..ev kalabalık doktorlar artık son demlerini yaşıyor dediği için bütün herkesi arayıp haber verdim..telefon çalıyor hastayı kaybettik başımız sağ olsun.. verilen haberle telefonla yere çakılmam bir oluyor.yıldıray abimi arıyorum abi hemen dönün..

yeğenim raşit ilk 23 nisana katılmıyor abim sağolsun.çocuları alıp ablama gideceğiz..raşitcan hala diyorr efendim halam diyorum ''hala nenem olsaydı ben bayrama katılırdım 23 nisana  kıyafetleri giyerdim diyor''evet halacım diyorum saklamaya çalıştığım gözyaşlarımla.biri 9 aylık biri 3 yaşındaydı anneleri bırakıp gittiğinde.abimin her zaman cebinde akrep vardı hiç bir sey almazdı çocuklara.çok özledim tarifi mümkün değil..

herkes anamı soruyor babamı soran yok!..nelerle mücadele ettğimizi nelere gögüs gerdiğimizi kimse bilmiyor..bizim bizden başka kimsemiz yok diyorum eşime tek tabancayız.çok üzülsemde belli etmemeye çalışıyorum.teselli verip destek olmaktan öte geçemiyorum..yuvayı dişi kuş yapar.estek köstek iyide dişi kuşta para pul yoksa nasıl yapacak???  aldığı 3 kuruşlamı bekara karı boşamak kolay derler..sevmiyorum ben bayramları artık hemde hiç:(((
herkesin bayramı kutlu olsun sevdikleriyle beraber.


2 Kas 2010

YÜCE OLAN TEK ŞEY!..SEVEBİLEN YÜREKTİR..

En sevdiğin bile seni anlamıyorsa, senden ve sevdadan uzaksa eğer, üzülme ... Sevmek öylesine güzeldir ki; seveni yüceltir, sevileni değil. Seni anlatamıyorsa sözlerin, gözlerinde anlamsız kalıyorsa renkler, sen yine de sev güzelim. Unutma ki dağlar ve tepeler yüce olmasına yücedir, fakat yüce olan tek sey sevebilen yürektir...

 

  paylaşacak çok şeyim var.şapkalar,bebek,taçlar ooo neler var neler lakin fotolayacak takım edavat yok:( neyse bir müddet idare edicez...

Bumerang - Yazarkafe